23 Mart 2023 Perşembe



                PANDEMİ ESKİZLERİ




“Pandemi Eskizleri” projesi ile 40 Sanatçının Pandemi döneminde biyolojik bedenlerin ve belleklerinin imgesel boyutunu düşünerek tasarladıkları desenler 18-29 Haziran tarihleri arasında Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezinde…


Küratör: Belma Ersu.                        



Genco Gülan, CoşkunDemirok,  BarışSarıbaş, Beyza Boynudelik, Umut Yalım, Bahadir Çolak, Kadriye İnal, FıratEngin, Mustafa Duymaz, Ferhat Satıcı, HülyaÖzdemir, AyşeSibel Kedik, Arzu Eş, Aslı Işıksal, Aykut Öz, Çiğdem Doğan, Zeynep Üçöz, Hazal Ünsal, Elif Varol Ergen, Ekin Kılıç, Ahmet Güven, Şevket Arık, Cankut Kalyoncu, Asya Timur, Haydar Akdağ, Ramazan Can, Engin Umer, Umut Reyhanli, ŞahinÇetin, Havva Altun, Zeynep Karabacak, Tim Hailey, Özlem Tekdemir, Şemsi Altaş, Fahrettin Ege&Özgür Erman, Sezer Cihaner Keser, Yasemin Keltek, Mustafa Sevinç, Suzan Batu, Belma Ersu

DAĞIN ARKA YÜZÜ

“SİS”




03 Kasım – 30 Kasım 2021

 

2020 yılında kurulan Referans Kolektif küratörlüğünde gerçekleşen “Dağın Arka
Yüzü, Sis” sergisi, kentsel deneyimleri, zamanı ve sanatsal yaratım sürecini, dağ

metaforu ile sisin taşıdığı simgesellik üzerinden ele almaktadır. 

İlhamını kentin yamaçlarından eksik olmayan ‘sis’ görüntüsünün yarattığı büyülü
etkiden ve kenti yamaçlara bağlayan patikalarından alan sergi bu sayede belirsizlik
ve görünmezlik olgularını da tartışmaya açmaktadır. Bu nokta da bir dağın ve sisin
gizlediklerine inanmak, bu inanışı kolektif bir eylemle canlı tutmak ve sanatsal
üretimlerin oluşturacağı dönüşümü hayal etmek sanırım yerinde olacaktır. Bu hayal

bizleri şehrin uzantılarını anlamaya ve onu hissetmeye çağırır.

“Dağın Arka Yüzü, Sis” sergisi aynı zamanda izleyiciyi, metaforik bir sis bulutunun
altına gizlenenlere, içinde barındırdığı tüm dinamiklere ve bu minvalde
gerçekleştirilen yolculuğa davet eder. Bu davet bölgenin ve doğanın fiziksel bilgisine
gerçekleştirilen romantik bir gözlemden ziyade kültürel ve sosyal varoluşun üzerini

kaplayan sisin seyrelişine odaklanmaktadır.

Her bakımdan bu sergi bir temas deneyimidir. Mimari, kültürel ve toplumsal bilginin
detaylarını oluşturan uzantılara temas eden, büyük kütle arkasındaki hakikate ve ona
ilişkin bilinmezlerin yarattığı sorulara cevaplar arayan bir varoluşun tasviridir.
Dolayısıyla sanatçı yaratım sürecinde bölgenin kültürel potansiyellerine ulaşma ve

harekete geçirme ihtimallerini bu hassasiyetler eşliğinde ele alır.

Bütün bu süreç ise izleyiciye Pandemi ile kaybedilen zamana, özlem duyulan

mekânlara, karşılaşma ve diyaloglara yeniden kavuşmanın heyecanını yaşatır. Uzun
bir aradan sonra yeniden başlayan sosyal birlikteliklerin ve kayda değer zamanların
taşıdığı pedagojik sorumluluğun da altını çizer. Bu yanıyla “Dağın Arka Yüzü, Sis”
sergisi hafızaların tazelenmesi ve yeni olanakların görünür kılınması bakımından
önemli bir nokta da durmaktadır.
En nihayetinde sürecin hem sanatçıların yeni diyaloglar geliştirmesi hem de izler kitle
ve sanat öğrencilerinin alternatif bağlamlar türetebilmesi bakımından oldukça anlamlı

bir başlangıç olduğunu söyleyebiliriz.

“Dağın Arka Yüzü, Sis” sergisi farklı mecralarda üreten sanatçıların çalışmaları ile
ortak dünyaların ve benzeşik deneyimlerin buluştuğu bir eksende şekillenmektedir.
Farklı kuşaklardan on bir sanatçıyı bir cümle ile birbirine bağlayan bu yapı, metinler

arası geçişin yaratacağı bir bütünlüğü de gözetmeye çalışır.

Tanzer Arığ, Ozan Bilginer, Canan Demir, Serkan Demir, Osman Dinç, Erdal

Duman, Mustafa Duymaz, Fırat Engin, Hülya Özdemir, Ferhat Satıcı ve Mehmet Ali
Uysal dan oluşan sanatçı seçkisi, sergi kapsamında kentin barındırdığı gerçekliği ve
sakinlerine ilişkin bilinmezleri anlatılarının güçlü birer ögesi olarak konumlandırmaya

çalışmıştır.

Resim, heykel, yerleştirme, yeni medya ve disiplinler arası biçim-anlam arayışlarını
deneyimleyen sanatçılarının eserlerinden oluşan sergi aynı zamanda tanıklıklara,
karşılaşmalara, sürecin yarattığı olanaklara ve sanatçı güncelerine odaklanmaktadır.
03-30 Kasım 2021 tarihleri arasında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Sergi Salonunda izlenebilecek olan “Dağın Arka Yüzü, Sis” sergisi

hafta içi 10:00 – 16:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.


                                                                             SERGİ METNİ: SERKAN DEMİR 2021








19 Mart 2023 Pazar

 


İMGENİN PARÇALI DOĞASI








Videoist, bu yıl ikincisi düzenlenen SENKRON video etkinliği kapsamında dokuz  sanatçının eserlerini İstanbul'da yer alan Barın Han'da izleyici ile buluşturuyor.


15 - 30 Nisan 2022 tarihinde Videoist küratörlüğünde gerçekleşecek gösterim ve sergide çalışmaları yer alan sanatçılar: BERAT IŞIK, ERDAL DUMAN, ESİN AYKANAT AVCI, FERHAT SATICI, JANİS RAFA, HÜLYA ÖZDEMİR, MEHMET ÖĞÜT, SERKAN DEMİR, SERVET KOÇYİĞİT'den oluşmaktadır.


Bulunduğu ekosistemin kaderini elinde tutan insan, enerjiyi yapay olarak yeniden üretiyor. Madde ve enerji kavramlarının  madde kefesine  sanatsal bilgiyi yerleştirdiğimizde, yeniden kullanılan ve dönüştürülen hammaddenin depolanması ve tüketim amaçlı olarak sanat sistemi içinde yer alışı ile enerji santrallerinin işleyiş mekanizmalarının aynı mühendislik şablonlarıyla hareket ettiğini görebiliriz. Ulus devletler ve  küresel sermaye sistemi, kendilerini besleyen enerji üretiminin hammaddeleri olarak toplumlar ve kültürel-ekonomik potansiyelleri, sınırlar ve barajlarla  biriktirip, hidrolik güçlere dönüştürerek yeniden biçimlendiriyor. Aynı işleyiş yöntemi ile sistem, canlılığı dramatik bir şekilde ve  sistemin aktörlerinin kararlarının sonuçlarıyla, bir sahnenin zorunlu oyuncuları olarak enerji akışları gibi yönlendirmekte.      


Maddenin imajla ancak imajların sürekli bir varyasyonuyla özdeş olması değil zamanla da özdeş olduğunu söyleyen Maurizio Lazzarato imaj=hareket=ışık=madde=zaman diyagramından bahseder. Madde ve imajın doğasını düşündüğümüzde, maddenin de imge gibi değişmez bir durum olmaktan çok  dönüşüme açık bir  potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bunu fark eden sanat üreticisi de bulunduğu dönemin araçlarını esere dönüştürürken madde ve imgenin dönüşümsel potansiyelini açığa çıkarır. Yaşamsal deneyimlerini biçime dönüştüren deneyler ortaya koyabilir.


Video Sanatının , disiplinler arası, geçişli ve özdönüşümsel yapısına odaklanan bu sergide, video eser nesneden fazla nesne olarak, karşımıza çıkan sanat eserinin fazlasını  yapar. Video eser videonun arkaplanını ve diğer eserlerle ilgili bağlamını çağırma potansiyeline sahiptir. 


Sergi mekanında video çalışmalarının gösterimleri sürerken, sanatçıların video eserlerinin içeriğine destek veren ve arka planını oluşturan obje, döküman, heykel, resim ve fotoğraf çalışmaları sergi süresince galeride izleyiciyle buluşacaktır.


VİDEOİST








 




17.Contemporary İstanbul

Videoist insiyatifleri ile tanışın : (Düzce, İstanbul)


Videoist, 90'lı yılların sonundan bu yana video sanat enstitüsü kurmak amacıyla video çalışmaları ve etkinlikler üreten bir kolektiftir. 2003 yılında Hülya Özdemir ve Ferhat Satıcı tarafından kurulan kolektif; gösterim, sunum, atölye, konferans ve çeşitli sergiler düzenler.


Contemporary Istanbul’un 17. Edisyonu


Videoist stant numarası: T8-I2.


....................................................................................................................


Videoist, is a collective that has been producing video works and events since the late 90s in an effort to establish a video art institute. Founded by Hülya Özdemir & Ferhat Satıcı in 2003, it has been organizing exhibitions, screenings, presentations, workshops, lectures as well as touring exhibitions.



VİDEOİST


Video Sanatı İnisiyatifi, Videoart İnitiative

Türkiye

 

web: www.videoist-org.blogspot.com


e-mail: tsioediv@gmail.com,ferhatsatici@gmail.com,hulyaozdemir76@gmail.com

instagram: @videoistofficial, @video_ist


Videoist, Video Sanatı İniyasitifi Hülya Özdemir & Ferhat Satıcı'nın kurduğu ve 

90'ların sonlarından itibaren video yapıtlar ve etkinlikler üreten ikilinin bir video sanatı  enstitüsü olmasını hedefledikleri kolektiflerinin ismidir.  Kurguladıkları  sergi, gösterim, sunum, workshop, ders ve eylemlerinin toplamını içeren kolektif,  bir video hafızası olma yolunda, 2003 yılından beri gezici olarak etkinlikler düzenlemektedir. Türkiye' de İstanbul, Mardin, Diyarbakır, İzmir, Balıkesir, Çanakkale ve Ankara, Almanya'da Münich, Kiel, Herford, Giessen, İspanya'da Huarte,  Bulgaristan'da  Sofya, Hollanda'da Amsterdam, Danimarka'da Vejle kentlerinde   kendi yapıtlarıyla birlikte, arşivlerinde ve seçkilerinde yer alan video sanatı örneklerini farklı etkinliklere  taşımışlardır.


Satıcı ve  Özdemir  6.Çanakkale Bienali'nin ve 3. Mardin Bienali'nin organizasyonel ekibinde yer almış, eş küratörlük yapmıştır. Özdemir Bilsart İstanbul'un düzenlediği "1.ve 2.Video Sanat Üretimi Desteği Açık Çağrısında"  seçici jüri üyesi olarak yer almıştır. 


 ............................................................................................................


Hülya Özdemir & Ferhat Satıcı  founder and manager of Videoist.

Videoist is the name of the collective of the duo that have been producing video works and events since the late 90s in an effort to establish a video art institute. They have been organizing exhibitions, screenings, presentations, workshops, lectures as well as touring exhibitions since 2003 on the way to becoming a video memory. They took the examples of video art in their archives and selections together with their own artworks to the events in many different locations such as İstanbul, Mardin, Diyarbakir, İzmir, Balıkesir, Çanakkale and Ankara in Turkey, Munich, Kiel, Herford and Giessen in Germany, Huarte in Spain, Sofia in Bulgaria, Amsterdam in the Netherlands, Vejle in Denmark.


 Satıcı and Özdemir took part in the organizational team of the 6th Çanakkale Biennial and the 3rd Mardin Biennial and co-curated  They continue to explore the place of video art in contemporary art production with their activities in accordance with the transformational nature of the video. Özdemir took part as a selective jury member in the "1st. and 2nd open call  support for video art production" organized by Bilsart Istanbul.













 ...maruzdur engin boşluğa.



"Yürüyen bir beden kıvrımsızdır, yay gibi gergindir; güneşe maruz çiçek gibi, çıplak gövdesi, gergin bacakları, ince kollarıyla maruzdur engin boşluğa."



Hülya Özdemir ve Ferhat Satıcı'nın 8-31 Ekim 2022 tarihlerinde Diyarbakır'daki Merkezkaç Kolektif Mekan'da yer alan "...maruzdur engin boşluğa" sergisi 90'lardan beri birlikte üreten iki sanatçının yürüyüş izleğine odaklanıyor.


Nietzche'nin "elimizle yazarız ancak sadece ayağımızla iyi yazarız" sözleri ile yürüme  şünce ve üretim arasında kurduğu analojiyi merkeze alan sergide, Özdemir ve Satıcı'nın yaklaşık 25 yıllık üretim süreçlerindeki alınan mesafenin yol ve yürüme pratiğinin sonuçlarını gözler önüne seriyor. Satıcı'nın  toplumsal ve jeolojik oluşumlarla anıtsal ve abidevi tarihe, yeryüzünün tarihine odaklanan "Canonica'nın Kabusu" video çalışması ve Özdemir'in oluşmakta olan doğa ve insan algısı fikrini geliştirdiği "Algının Karanlık Çekirdeği" video çalışması  ve desenlerini odağa alan sergi, ikilinin üretim pratiklerinin kesişim noktalarını gözler önüne seriyor. 


Sergi, acele etmeden ve sınırsızca yürünen bir yolun hattını, veda edilen idealleri ve toprakları  zamansız bir coğrafyada tekrar buluşturmayı deniyor.   










 

solgun yolların gölgesinde



"Bütün gün yürüyen insan gece karanlığı çöktüğünde varlığından emin hale gelir" F.Gros, Yürümenin Felsefesi


Hülya Özdemir ve Ferhat Satıcı'nın 26 Aralık 2022- 30 Nisan 2023 tarihleri arasında  İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Balat'ta yer alan Haliç Sanat projesi dahilinde Fener Evleri 3'de yer alan "Solgun Yolların Gölgesinde" düet sergisi 90'lardan beri birlikte üreten iki sanatçının birlikte aldıkları yolu, yürüyüşü ve buna bağlı yolculuk belleğinin oluşturduğu üretim ve diyalog izleğine odaklanıyor.


İkili, kentin coğrafik konumlanışına paralel kaybolan, solan, arada kalan katmanların ve duyumsal olanın görünmeyen gramerini açığa çıkarmaya çalışan yapıtlar üretmektedir. Çalışmalarında video sanatına çağdaş sanatın katmanlı ve özdönüşümsel yapısı niteliğinde bakan Özdemir ve Satıcı görüntünün fragmantal yapısından daha çok bir akış ve yayılım fikrini çağrıştıran çalışmalara odaklandılar. Üretimlerinde katmanları ve videonun diğer sanatsal medyumlar ve düşünce süreçleri ile olan ilişkisini sorgulayan ikili, videonun disiplinler arası tarafına odaklanarak, Lazzarato'nun "zamanı kristalleştirme makinaları" olarak tanımladığı bu medyuma zamanın ve mekanın açısından tekrar bakmayı deniyorlar.


Sergide  geçirdikleri yolculuğun belleklerinde yansıyan izler olarak, Heidegger'in "yeryüzü ve gökyüzü arasında meydana gelen olay" derken kastettiği şey olan "manzara"nın, kendi kendine yeten, sizin bakmanıza ihtiyacı olmayan, insandan önce ve sonra varolacak olan bir olgu oluşuna vurguda   bulunan Özdemir ve Satıcı kent-doğa ikileminin kıvrımlarını oluşturan duyumsal, toplumsal, ekonomik, kültürel ve ekolojik boyutların yansımalarını ortaya koymaya çalışmaktadır.


Büyük kentler,  onu izleyenlerin bireysel değil, kolektif bir rüyası olma konumundadır.   Bu anlamda büyük su varlığının eksilen tarafına odaklanan Özdemir, suyun düşsel ve akışkan yanıyla bizi zamanı yeniden deneyimlemeye davet eder, ışığın akışı ile su arasında, bir bağ kurmayı dener. 


Anıtsal alegorileri, eseri üreten sanatçının  zihni ile eserin zihni arasındaki bağları açığa çıkarmaya çalışan Satıcı, hareketli imajın üretim süreçleri ile kalıcı ve sabit imgelerin üretilişi arasında bir  topografya kurgular. Toplumsal ve fiziksel travmaların, rüyalar ve kabusların  farklı coğrafyalarda farklı anlamlarla tekrar tezahür edebileceğini vurgulayan Satıcı abidevi geçmişten, karanlık bir geleceğe yolculuk eden anıt imgesini, zamansız bir coğrafyada izleyici ile tekrar buluşturmayı deniyor.


Özdemir ve Satıcı'nın yaklaşık 25 yıllık üretim süreçlerindeki alınan mesafenin sonuçlarını gözler önüne seren sergide Satıcı  ve Özdemir'in  video çalışmaları  ve desenleri yer alıyor. Sergi birlikte üreten iki sanatçının kesişim noktalarını ortaya koymaktadır.

















Hülya Özdemir 


Ferhat Satıcı














...............................................................................................................................................................................................................................



Hülya Özdemir, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. 2020 yılında D.Ü.S.T.Fakültesi Resim Bölümü'nde yüksek lisansını "Videoist Ekseninde 2000'lerden Günümüze Türkiye'de Video Sanatını Yeniden Yorumlama" başlıklı tezi ile tamamladı.


Hülya Özdemir,  imgenin, kaybolan dağılan ve coğalan doğasını, araştırır.  Zamana ve mekana dayalı olarak hafızayı yeniden kurmayı ve  keşfetmeyi dener. Üretim biçimlerinin katmanlarına, arka planlarına  ve seslerine odaklanır.Yapıtları yurt içi ve dışında birçok mekan ve etkinlikte sergilenmiştir.


2003 yılından beri Videoist Video Sanatı İnsiyatifinin Ferhat Satıcı ile birlikte kurucusu ve yürütücüsüdür. 


She graduated Marmara University Faculty of Fine Arts Department of Painting, She graduated master degree with thesis entitled "A study for re-evaluation video art in Turkey within the framework of videoist since 2000's up to date" in Düzce University Faculty of Art and Design Department of Painting, 

  

Hülya Özdemir's artworks explores the disappearing, dissolving and multiplying nature of the image. She tries to re-establish and discover memory based on time and space. She focuses on layers, backgrounds and sounds of the modes of production.  His artworks took place abroad and Turkey.



...........................................................................................................................................................................................................................................


1973 Yalova doğumlu olan Ferhat Satıcı lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini Marmara Üniversitesi’nde tamamladı. Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Heykel bölümü öğretim üyesi olan sanatçı çalışmalarında heykel, video , fotoğraf, enstalasyon ve resim gibi farklı teknikler kullanmaktadır. Satıcı, anıtsal olan ile gündelik olanın sınırlarını belirsizleştirmeye yönelik çalışmalar üretir. İmgenin harekete ve süreye dayalı duygulanımsal kuvvetler ile olan ilişkilerini inceler. 2003 yılında kurulmuş olan, 2013-2016 yılları arasında Mardin de faaliyetlerine devam etmiş Videoist video sanatı İnisiyatifinin Hülya Özdemir’le birlikte kurucusu ve yürütücüsüdür . 6.Çanakkale Bienali’nin ve 3. Mardin Bienali’nin organizasyonel ekibinde yer almış, eş küratörlük yapmıştır. Çeşitli kitap ve dergilerde yazarlığın yanı sıra yayın kurulu üyeliğinde bulunan Satıcı yurtiçinde ve dışında birçok karma ve kişisel sergi gerçekleştirmiştir.


Born in 1973 in Yalova, Ferhat Satıcı completed his undergraduate, graduate and doctorate degrees at Marmara University in Istanbul. Currently, he works as a faculty member at the Art Design and Architecture Faculty, Department of Sculpture, Düzce University. In his works, Satıcı uses different forms such as sculpture, video, photography, installation, and painting. He produces works aimed at blurring the boundaries between the monumental and the everyday. He examines the relationship of the image with affective forces based on movement and duration. With his colleague Hülya Özdemir, he is the co-founder and executive of the Videoist video art Initiative, established 2003. This initative continued its activities in Mardin between 2013-2016. As co-curator, Satıcı organized the 6th Çanakkale Biennial and the 3rd Mardin Biennial. He has worked both as a writer for and as a member of editorial boards of various books and magazines. He has realized many personal and group exhibitions in Turkey and abroad.